Sular Altında Kalmadan Önce Ortaköy (Lahna) Beldesi

Sular Altında Kalmadan Önce Kocaali Ortaköy Beldesi
21 Kasım 2014 tarihli Sakarya Yeni Haber'in yaptığı habere göre, SAİME TEYZE İstanbul’un içme suyu ihtiyacını karşılamak üzere inşa edilen Melen Barajı altında kalacak Ortaköy’de birbirinden acıklı insan hikayeleri dinledik. En çok da 70 yaşındaki Saime Özsoy’un “Bir odacık istiyorum” sözlerinden etkilendik. 

BOŞALTILACAK
O acıklı hikayelerin üstüne DSİ Bölge Müdürü Sedat Özpınar’dan “ O evler DSİ’nin. Ve her an su altında kalma riskleri var. Çarşamba günü evler İcra yoluyla boşaltılacak. Orada kimse kalmamalı” sözünü duyduk   

GENEL YAYIN MÜDÜRÜMÜZ SEZAİ MATUR, YENİHABER EKİBİYLE MELEN BARAJI ALTINDA KALACAK ORTAKÖY VE KARALAR KÖYÜNÜ GEZDİ. KÖYLÜLERLE KONUŞTU.  

İŞTE İZLENİMLERİ; Neden Ortaköy?
Ortaköy, çok bilinen İstanbul’daki adaşının aksine oldukça sakin bir yerleşim yeri.  Sakarya’nın en eski yerleşim yerlerinden biri.  30-40 yıldır baraj söylentileri nedeniyle gelişimi durmuş.  Belediyesi bu dönem kapanan Ortaköy ve çevresindeki köyler şimdilerde filmlerde terkedilmiş kasabaları, köyleri andırıyor.  Melen Barajı, İstanbul’un su ihtiyacının önemli bir bölümünü karşılamak üzere Kocaali Ortaköy’de kuruluyor.  2011’de ihalesi yapılan Melen Barajı’nda inşaat çalışmaları başlamadan istimlak süreci tamamlanması gerekirken, işlemler bir hayli gecikmiş.  Baraj inşaatı belli bir seviyeye geldikten sonra artık evlerin tahliye edilmesi gerekmiş…  Henüz insanlar evlerinin, arazilerinin parasını almadan, bölgeyi terk etmeleri istenmiş…  Terk etmeyince de elektrikleri, sularını, telefonlarını kesmişler.  Artık Ortaköy, Köyyeri, Karalar ve Beyler Köyleri’nde elektrikler kesik.  Sular akmıyor.  Vatandaşlar karanlıkta.  Geceleri Ortaköy meydanında ateş yakıp bir arada oturuyorlar.  Ortaköy sular altında kalmadan son bir kez görüp, köylülerle konuşmak istedim.  Köşe yazarımız ve Kocaeli temsilcimiz Şerif Sarı’yı aradım.  Şerif Sarı, Vahit Ünlü ve Erol Öğüt’ten oluşan Yenihaber ekibiyle gün boyu Ortaköy’deydik.  İnsanları dinledik.  Terkedilmiş beldenin, köylerin sokaklarında gezdik.   

Kolay mı ömrünü verdiğin topraklardan ayrılmak?
Evet Ortaköy’de, Karalar’da gezerken bu ve benzer cümleleri çokça duyduk. Ortaköy(e vardığımızda meydanda gece yakılan ateşin dumanı tütüyordu. Kahvenin önünde oturmuş insanlar birbirleriyle sohbet ediyor. Muhtar çevre köy muhtarlarıyla Valiliğe gitmişler. En azından 15 gün daha elektrik verilmesi için ricacı olacakmış… Aza Ali Rıza Ceylan anlatıyor yaşanılanları. “Bizim derdimiz paralarımızın verilmemesidir. Şu anda 150 kişi istimlaktan para almak için bekliyor, Paramızı versinler bizlerde gidelim" diyor. " Paraları vermediler. Bir de bu yetmezmiş gibi bizleri yıldırmak için elektriği kesiyorlar, suyumuzu kesiyorlar. İnsanları yıldırmaya çalışıyorlar” diye devam ediyor. Yandan söze karışıyorlar. Milletvekillerine, siyasilere oldukça tepkililer. Aza Ceylan, Milletvekili Hasan Ali Çelik’in Ortaköy’e hiç gelmediğini söylüyor. Caferiye’de toplu yerleşim için tahsis edilen alan için çok geç kalındığını anlatıyor. Evlerin icra marifetiyle boşaltılmasına tepkili. “ Evlerimizi, yükümüzü daha taşıyamadık. Kolay mı ömrünü verdiğin topraklardan ayrılmak? Herkes bir çare arayışında. İnsanların eşyalarını sokağı atmak doğru mu? “ diye tepkilerini getiriyor. Ceylan eşliğinde Ortaköy’i Karalar’ı dolaşıyoruz. Yolda Cumhur Bececioğlu ile karşılaşıyoruz. Oldukça öfkeli. “Elektriği kestiler, suyu kestiler. İnsanlar elini yıkayacak su yok. Ben ömrümde 12 ülke gezdim. Hiçbir yerde böyle zulüm görmedim. Ne Arabistan’da ne Rusya’da ne de Ukrayna’da insanlara böyle zulüm yapmıyorlar. 12 senedir insan haklarından bahsedenler, neredeler şimdi, seslerini neden çıkartmıyorlar" sözleriyle tepkisini dile getiriyor. …       

Camiler yıkılacak
Ortaköylüler su toplama bölgesinde kalan camiler hariç tüm binaların yıkılacağını söylüyor. Allah’ın evi olduğu gerekçesiyle camilerin yıkılmadan bırakılacağı konuşuluyor. Ancak bu bilgi doğru değilmiş. DSİ Bölge Müdürü Sedat Özpınar telefon görüşmemiz sırasında baraj içme suyu barajı olduğu için zeminde hiçbir yapı kalmayacağını, camilerin de ilerleyen günlerde yıkılacağını söyledi. Dolayısıyla camiler dahil hiçbir yapı baraj suyu içinde bulunmayacak. … 

Acar, Angın ve Çelik’e büyük tepki
Köylüler siyasetçilere büyük tepki gösteriyor. Hiç ilgilenenleri olmamış. Ne iktidar partisinden, ne muhalefet partilerinden gelen gidenleri varmış. Sel sonrası gelip toplu yerleşim için söz veren Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam’a güveniyorlar. Onun için haricinde herkese ateş püskürüyorlar. En çok da kapatılan Ortaköy Belediyesi’nin eski Başkanı Cemal Angın, Kocaali Belediye Başkanı Ahmet Acar ve Milletvekili Hasan Ali Çelik’e tepkililer. Cemal Angın’ın beldeyi yüz üstü bırakarak Kocaali’ye kaçtığını söylüyorlar. Ahmet Acar’ın seçim öncesi verdiği sözleri tümüyle unuttuğunu anlatıyorlar. Milletvekili Çelik’in ise bölge halkından olmasına rağmen kendilerine hiçbir şekilde sahip çıkmadığını ve sorunlarıyla baş başa bıraktığını belirtiyorlar. … 

Minibüsler nereye?
Ortaköy-Kocaali arasında çalışan M plakalı 27 minibüs var. Bu minibüs şoförleri aylardır dilekçe üstüne dilekçe vererek bundan sonrası için çözüm istemişler. İlgilenen olmamış. Şimdi kara kara düşünüyorlar. “Biz akşama eve ekmek götürmek için nerede çalışacağız? Nerede direksiyon sallayacağız?” İlgilenen çıkar mı acaba? …. 

Görmeyen gözüyle Karalar’dan nereye gitsin?
Karalar Ortaköy’den 2-3 kilometre ileride bir manav köyü. Sokaklarına dere taşı döşenmiş onlarca yıl önce. Tam bir tarih kokuyor. Üzerine dökülen asfalt kazınmış. Taş yol inanılmaz bir güzellikte kendini gösteriyor. 2 dere arasında kurulan 150 haneli köyden ancak 20 hane kalmış köyde… Kalanların hepsinin hikayesi ilginç… Nurettin Aşçı… 60 yaşında. 5-6 yıl kadar geçirdiği beyin ameliyatı sonrası görme yetisini kaybetmiş… Çocukluğundan beri yaşadığı evinde, bahçesinde görmese de mutlu mesut yaşarken şimdi baraj nedeniyle buralardan gidecek? Evleri ve yakındaki arazilerinin istimlak bedellerini birkaç gün önce almışlar. Ancak henüz gidecekleri yerleri ayarlayamamışlar. Nurettin Aşçı “ Nereye gidebilirim, görmeyen bu gözlerle nasıl yeniden bir hayat kurabilirim ki?” diyor. Elektrikleri kesik. Eşi Vasfiye Aşçı ise “Akşamları karanlıkta oturuyoruz. Biz seçimlerde AKP’ye oy verdik şimdi pişmanız. Gidecek yerimiz yok. Ne olacak diye beklemekten başkada çaremiz kalmadı” diyor. Emine Kara… 71 yaşında. 32 yıl önce Avrupa’da tanışmış eşiyle. Asıl Bulgaristan göçmeni. Buraları yurt edinmiş. 2 dönem önce muhtar adayı olmuş… “Köyün erkekleri sahip çıkmadılar köye. Ben olsaydım, böyle olmazdı. Şimdi çok zor. Buraları bırakıp gitmek. Geldiğimde de ilk günler çok geçmişti. Şimdi ayrılmak çok zor geliyor” diyor. Şükrü Kulak… 60 yaşında… Tüm istimlak paralarını almış… 610 bin lira… Bu parayla Adapazarı’nda 4 daire almış. 3 çocuğuna birer daire. Bir de kendilerine. Beş kuruş parası kalmamış. “810 bin lira emekli parasıyla nasıl geçineceğim? Her şeyi bırak. Hayatımın geçtiği, yemyeşil bu topraklardan nasıl kopacağım. Ben oralarda ne yaparım.”   

Odacık istiyorum
Saime Özsoy… 70’li yaşlarda. Evi, arazisi yok… Terkedilmiş bir binada tek başına yaşıyor. Ortaköy sokaklarında gezerken balkondaydı. Konuştuk. Yaşlılık aylığı kesilmiş. Nedenini bilmiyor. Komşularının yardımıyla geçiniyor. Kocası bir buçuk yıl ölünce yalnız kalmış. Buradan çıkarsa nereye gideceğini bilmiyor. “Elektriksiz karanlıkta ne yapıyorsun?” diye sordum. “Ne yapayım, beyden bir el feneri kalmıştı. Akşam camın önünde oturdum biraz. Sonra korktum, yattım. Korkuyorum, evlat. Çok korkuyorum, karanlıktan…”dedi. “Ne yapacaksın buradan çıkarsan?” dedim. “Bana bir oda versinler. Bir kulübe olsun, çadır olsun, tek başıma kalayım. Bir de maaşımı bağlasınlar. Başka bir şey istemiyorum” diye karşılık verdi. Barajın en mağduru sanırım bu Saime Teyze… Devletin şefkatinden yoksun kalmış bu yaşlı teyze gece boyu gözümden gitmedi. …. 

DSİ Bölge Müdürü; Derhal boşaltılmalı
Ortaköy’de, Karalar’da kiminle konuşsak DSİ’den şikayetçiydi. DSİ Bölge Müdürü’nün, İstimlak Şube Müdürü’nün kendilerini mağdur ettiklerini söylüyorlardı. Biz de Devlet Su işleri Bölge Müdürü Sedat Özpınar’ı aradık. Telefonda uzun uzun konuştuk. Öncelikle köylülerin bir arada yaşama istekleriyle ilgili neden bir çalışma yapılmadığını sordum. 2 kez yeni yerleşim kurulması için ilana çıkılmış. Ancak hiçbir talep gelmemiş. Bu yüzden de bu alternatif devre dışı bırakılarak istimlak çalışmasına başlamış. 35 kotundaki tüm istimlak çalışması tamamlanmış. Ortaköy’un Cumayeri mahallesindeki evler yıkılmış. Şimdi diğer merkez mahalle, Karalar Köyü, Beyler Köyü’nde 35 kotunda kalan evlerin yıkımına başlanacakmış. Bu bölgelere girişlere Melen Barajı, taşkın sahası olduğu belirtilerek girilmesinin yasak olduğunu vurgulayan levhalar astıklarını belirtiyor. Orada bir yağış esnasında taşkın riskinin büyük olduğunu belirtirken “ Orda istimlak işlemi tamamlanmamış tek bina yok. Elektriklerin kesilmesini, suların kesilmesi talimatını biz verdik. Allah korusun, Haziran ve Eylül aylarındaki gibi bir yağış gelirse o bölge tümüyle sular altında kalır. Orada bir gün bile kalmak riskli. Ben bir an önce oranın boşaltılmasını istiyorum” dedi. İnsanların yükseklerdeki arazilerinin ne zaman istimlak edileceğini sorduğumda “ 35-50 kotundaki kamulaştırmanın büyük bölümünü tamamladık. 1665 hak sahibinin parasını yatırdık. Burada 110 kotuna kadar kamulaştırma yapılacak. Ancak bu peyderpey gerçekleştirilecek. 2016 yılının sonuna kadar tamamlamayı planlıyoruz. Şimdi o insanların bu araziler istimlak olmadan çıkmayız demeleri yasal değil. O insanlarımız yanlış yönlendiriliyor. Şimdi oturdukları evlerin tümü DSİ’nin. Hepsinin parası ödendi” şeklinde cevap verdi. Özpınar önümüzdeki Çarşamba günü İcra aracılığıyla bölgedeki evlerin tümünün tek tek boşaltılacağını bildirdi.
Reactions

Yorum Gönder

0 Yorumlar